Yukarı Bakma: Bilime Karşı Mı? Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğine Karşı Mı?

Kutadgu Parıltı
3 min readDec 28, 2021

Kısa sürede hemen hemen herkesin konuştuğu bir film haline gelen “Don’t Look Up (Yukarı Bakma)” gerçekten de verdiği mesajlar, bilimin, siyaset ve özel sektöre karşı verdiği mücadeleyi somut bir şekilde ortaya koyması açısından harikulade bir film. Ancak, bunların dışında dikkat çekmesi gereken ve analiz edilmesi gereken bir başka nokta daha var. Filmin içerisinde barındırdığı toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve toplumsal ataerkil düzen ögeleri.

Don’t Look Up (Yukarı Bakma) Film Afişi (Kayank:https://www.beyazperde.com/filmler/film-281330/)

Film temelde bir Kate Dibiasky isimli bir doktora öğrencisinin dünyay doğru hızla hareket etmekte olan hareket etmekte olan göktaşının durdurulması noktasında gökbilimci profesör Randall Mindy ile birlikte politikacılara karşı verdiği mücadeleyi konu alıyor. Filmin bu kadar ses getirmesinin temel sebeplerinden biri de, günümüz bilim insanlarının iklim değişikliği noktasında politikacılarla benzer süreçleri yaşaması. Bu açıdan bakıldığında ciddi anlamda bünyesinde mesaj barındırıyor.

Ancak, bununla birlikte dikkatli gözlerin okuyabileceği bir şekilde bünyesinde ciddi toplumsal normaları ve bilim dünyasında var olan ataerkil düzene de dikkat çeken mesajlar barındırıyor. Bunlardan en belirgin olanı, gezegene yaklaşmakta olan göktaşının asıl mucidinin Kate Dibiasky olmasına rağmen, film boyunca Kate Dibiasky’i yerine profesör Randall Mindy’nin ön plana çıkarılması, tüm başarının ona mâl edilmesi.

Bununla birlikte bir diğer belirgin özellikte, insanları bilgilendirmek için çıktıkları televizyon programında profesör Randall Mindy’nin oldukça sakin kalmasının aksine, Kate Dibiasky’nin agresif ve dağınık görüntüsü ile işleri mafeden kişi olarak lanse edilmesi bir diğer kuvvetli toplumsal norm olarak filmde dikkat çekiyor.

Filmde karşımıza bir politikacı olarak kadın başkan profili çıkıyor. Liyakatten ve yetkinlikten yoksun, ilişkileri ve yönetimi tamamen kişisel ilişkilerden kurulu bir başkan profili. Bununla birlikte de ismi bir çok sansasyonel dedikodu ile anılan bir “KADIN” başkan profili. Burada da aslında kadın ve erkek yöneticilerin yönetim yetenekleri ve kabiliyetleri açısının bir değerlednrime yapmak mümkün. Burda başarısız, yönetim yetkinliklerinden yoksun bir kadın başkan profili ile toplumda kadın yöneticilere olan bakış açısı da güçlü bir şekilde yansıtılıyor.

Bir başka nokta da ise, göktaşının yörüngeden çıkarılması için yapılan fırlatma operasyonu sırasında, başkanın profesör Randall Mindy’ söylediği, “keşfiniz sayesinde bu göreve çıkarak Dünya’yı kurtarma şansı yakaladık” cümlesi de toplumsal norm ve ataerkil düzen açısından dikkatli okunması gereken kuvvetli mesajlardan birisi olarak filmde dikkat çekiyor.

Bilim dünyası halen ciddi bir ataerkil ve eril düzen ışığında kadınları ötekileştirmekte. Bilimsel başarılarda, kadınları verilen pay hala ulaşmamız gereken noktanın çok çok ötesinde. BM (Birleşmiş Milletler) verileri de bunu doğrular nitelikte.

BM’in 2019 verileri bize gösteriyor ki, tüm dünyadaki yönetici pozisyonlardaki kadınların yüzdesi sadece %28. Bununla birlikte, özellikle COVID-19 sürecinde ön saflarda mücadele veren insanların çoğu kadınlardan oluşuyor. Sağlık ve sosyal işlerde çalışanların %70'inin kadınlardan oluştuğunu BM ortaya koyuyor. Don’t Look Up (Yukarı Bakma) filminde bir kadın başkan karşımıza çıkmış olsa da, 2020 verilerine göre ulusal meclislerin %25'inde ve yerel meclislerinde %36'sında kadınlar temsil edilebiliyor.

Tüm bu veriler bize gösteriyor ki toplumsal normlar, ataerkil düzen ve cinsiyet eşitsizliği toplumun her yerinde güçlü bir şekilde mevcut. Caroline Criado Perez’in yazdığı “Invisible Women Exposing Data Bias in a World Designed for Men” isimli çalışmasında gösterdiği gibi, şu an içerisinde yaşadığımız dünya düzeni tamamen ataerkil bir düzen şeklinde kurulmuş ve bu şekilde hayatına devam ediyor. Bizim yapmamız gereken ise bu düzeni yıkıp, daha demokratik, eşit ve aterkil sistemin olmadığı bir dünya düzeni tesis etmek. Bu düzenin yıkılması noktasında da toplum, siyaset ve özel sektör olarak çalışmalı ve birbirimizi desteklemeliyiz.

Don’t Look Up (Yukarı Bakma) filmi de iklim değişikliği konusunda ortaya koyduğu güncel sorunların yanında, toplumda var olan eşitsizlikleri ortaya koyması açısından da kritik bir yere sahip. Bu açıdan değerlendirilmesi ve analiz edilmesi de gereklidir. Tüm bu noktalar ışığında bilim dünyasında ve özellikle sosyal bilimler açısından bolca değerlendirimesi ve analiz edilmesi gereken örnek bir yapım olacağı aşikar.

Resources:

--

--